Girişimcilikte Yanılgılar ve Gerçekler: Üç Önemli Tavsiye

1-  Yatırım ve Hibeler Girişimciye Para Kazandırmaz

Bazı girişimciler, başlangıçta, girişim yolculuğunu sadece devlet hibeleri ve yatırımlar ile sürdürmenin mümkün olduğu yanılgısına sahiptir. Ancak bu fonlar sadece girişimleri “ölüm vadisi” olarak adlandırılan sürecin derinlerine düşmekten korur. Ölüm vadisi, bir girişimin gelir elde etmeden önce yokuş aşağı giden kritik dönemlerini ifade eder. Hibe ve yatırımlar (özellikle tohum düzeyinde), bu dönemde girişimin hayatta kalmasını sağlar; çoğunlukla girişimi sıfır çizgisi üzerinde tutar. Bir girişim (ticari şirket) için gerçek başarı, ticari olarak gelir elde etmekle sağlanır. Ticari gelir, en temelde müşterilerin ürün veya hizmetinizi satın almasıyla elde edilir. Bu nedenle, yatırım ve hibeleri yalnızca birer can simidi olarak görmeli ve esas hedefin ürün veya hizmetinizi müşterilere satmak olduğunu unutmamalısınız. Aksi halde, girişiminiz sürekli olarak dış kaynak aramaya bağımlı hale gelir ve uzun vadede kaçınılmaz başarısızlık ile karşı karşıya kalır.

“Müşterisiz iş yoktur. Bir işletmenin temel amacı müşteri yaratmaktır.” Peter Drucker

2-  Girişimci, Girişimin En Önemli Bileşenidir

Girişimin en kritik faktörü girişimcinin kendisidir. İş paketleri projelerden, projeler iş fikirlerinden, iş fikirleri girişimden, girişim ise girişimciden küçüktür. Bu hiyerarşi, girişimcinin önemini ve rolünü net bir şekilde ortaya koyar.

Projeler, iş fikirlerinin belirli kısımlarının fonlanması veya doğru bir kaynak yönetimi ile hayata geçirilmesi için oluşturulan süreçlerdir. Çoğu zaman tek bir iş fikri ve ürün, bir girişimin sürdürülebilirliği için yeterli olmayabilir. Girişimlerin sürdürülebilirliği ve ölçeklenebilirliği için iş fikirlerinin sürekli olarak gelişmesi gerekir. Girişimci, mizaç ve vizyon olarak, yeni iş fikirleri ve girişimler üretme potansiyeline sahip olmalıdır. Bir girişimci, bir girişimi exit edip elde ettiği fonu başka bir iş fikrini girişim haline getirmek için kullanabilir. Girişimcinin vizyonu, yetenekleri ve kendini bu işe adama seviyesi, girişimin başarısında belirleyici rol oynar. İyi bir girişimci, çevresel değişikliklere hızlı adapte olabilir, yeni fırsatlar oluşturabilir ve girişiminin her aşamasında esnek bir yaklaşım sergileyebilir. Girişimci, girişimden daha büyüktür ve en önemli bileşendir.

“İnsanlar sizi sevdiklerinde sözünüzü dinler. Size güvendiklerinde ise sizle iş yapmak ister.” Zig Ziglar

3-  Mükemmelliği Beklerken: Hızlı Hareket ve Pazara Giriş

Mükemmelliği beklemek, girişimcilerin sıklıkla düştüğü bir tuzaktır. Tıpkı Samuel Beckett’ın “Godot’u Beklerken” eserindeki gibi, girişimciler de bazen mükemmelliği beklerken fırsatları kaçırabilirler. Beckett’ın dediği gibi, “En azından bir şey kesinlik kazanmış durumda; bir saat içinde her şey için çok geç olacak.” Bir girişim, hızlı hareket etmeli ve ürününü mümkün olan en kısa sürede pazara sunmalı ve pazarda tutundurmalıdır. Müşteri geri bildirimlerini hızlı bir şekilde toplamak ve bu geri bildirimler doğrultusunda ürünü geliştirmek, başarılı bir pazarlama için önemlidir. Laboratuvarda veya Ar-Ge departmanında mükemmel ürünü beklerken, pazardaki fırsatlar kaybolabilir. Eğer çözülmesi gereken önemli bir sorun varsa ve bu sorunu çözmeye yönelik zaman gelmişse, muhtemelen aynı sorunu çözmeye çalışan başka araştırmacılar ve girişimciler de vardır. Bu aşamada kendini tek zannetmek, en hafif tabir ile iyimserliktir. Bu süreçte, başarısızlıklar ve hatalar kaçınılmazdır; ancak önemli olan, bu hatalardan hızlıca ders çıkararak ilerlemeye devam etmektir. Burada kastedilen, hazır olmayan ve başarısız olacak bir ürün ile piyasaya çıkmak değil; hedef sorunu çözen, kapsamı tamamlanmış ama mükemmelleşmeye devam eden ürünleri bekletmemektir. Önemli olan, pazara giriş yaparak gerçek dünya geri bildirimlerini toplamak ve ürünü bu geri bildirimler doğrultusunda geliştirmektir.