20 Temmuz 1969’da yaklaşık 650 milyon insan, Neil Armstrong’un Ay yüzeyine ayak basmasını izledi. Bu an, insanlık tarihinin en unutulmaz anlarından biri olarak hafızalara kazındı ve yıllar boyunca tekrar tekrar gündeme getirildi. Armstrong’un “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım” sözleri, sadece bilim ve mühendislik alanında değil, kültürel olarak da büyük bir etki oluşturdu. Neil Armstrong ve Ay’a inen ikinci insan Buzz Aldrin, özellikle ABD okullarında her seviyeden sayısız öğrenciye hikayelerini anlattılar. Ay’a iniş hikayesi, bir nesil bilim insanı, mühendis ve sanatçı için ilham kaynağı oldu ve vizyonunu değiştirdi. Ay’a iniş, R.E.M. “Man On The Moon”, David Bowie “Space Oddity”, Elton John “Rocket Man” gibi müzik yapıtları, film, dizi ve çizgi filmler ile kültürel olarak sürekli hatırlatıldı.
Neil Armstrong’un ilham verdiği kişilerden biri de Elon Musk’tı. Musk, “kahramanım” dediği Neil Armstrong’dan aldığı ilham ile uzay araştırmaları ve teknolojileri alanındaki vizyonunu geliştirerek bugün SpaceX gibi önemli bir projeye imza attı. Birçok bilim insanı ve mühendis, bu tarihi anı ve sonrasındaki hikâyeyi izleyerek kariyerlerine yön verdi. Örneğin, UK Space Agency’den Chris Lee, 1969’da Ay’a inişi izlerken gelecekteki kariyerinin temellerini attı. Lee, o zamanlar küçük bir teleskopa sahipti ve Apollo görevleri hakkında bir hatıra defteri tutuyordu. Bu ilham, onu uzay bilimi kariyerine yönlendirdi.
Benzer hikaye şimdi topraklarımızda Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile tekrar yazılıyor. Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’de genç nesillere ilham olmaya devam ediyor. Gezeravcı’nın uzay yolculuğu, Türkiye’nin uzay araştırmalarında attığı ilk adımın sembolü oldu. Gezeravcı, “Uzay yolculuğumuz sadece bir kerelik heves, bir görev değildi, bir hikâyenin başlangıç noktasıydı” diyerek, bu yolculuğun gençlere ilham vermeye devam edeceğini vurguluyor. Bu hikâye, Milli Uzay Programı başlığı altında yazılıyor.
Türkiye’nin Milli Uzay Programı, ülkemizin uzay teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmayı ve gençlerin uzay farkındalığını artırmayı hedefliyor. Milli Uzay Programı, Türkiye’nin uzay politikaları alanındaki vizyonunu, stratejilerini, hedeflerini ve projelerini koordineli ve verimli bir şekilde yürütmeyi amaçlayan kapsamlı bir program olarak karşımıza çıkıyor. Programın amaçları arasında; uzay teknolojileri alanındaki ihtiyaçlar çerçevesinde öne çıkacak teknolojilerin ve altyapıların geliştirilmesi, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılması ve uzay teknolojilerinin ülkemizin kalkınmasında bir araç olarak kullanılması bulunuyor. Program, Türkiye’nin uzay alanında bağımsız ve güçlü bir konuma gelmesini hedefliyor.
Neil Armstrong ve Alper Gezeravcı’nın hikayeleri, bize ilham vermenin ve cesur adımlar atmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu tür öncüler, sadece kendi alanlarında değil, geniş çapta bir etki yaratarak, yeni nesillerin düşünce tarzını değiştirip onlara yeni ufuklar açıyor. Girişimcilik dünyasında da benzer bir etkiyi görüyoruz. Cesur adımlar atan girişimciler, diğerlerine ilham vererek, yeni fikir ve teknoloji alanlarının doğmasına olanak tanıyor.
Uzay çalışmalarında ortaya çıkan ve farklı sektörlerde kullanım alanı bulan birçok teknoloji ve buluş bulunuyor.
• Teflon ve Velcro: Uzay araştırmaları sırasında geliştirilen bazı materyaller, günlük yaşamımızda yaygın olarak kullanılan ürünler haline gelmiştir. Örnek olarak; Teflon mutfak gereçlerinde, Velcro ise giyim ve aksesuarlarda kullanılmaktadır.
• Bilgisayarlı Tomografi (CT): NASA’nın uzay araştırmalarında kullandığı görüntüleme teknolojileri, tıp alanında da önemli teknolojilerin gelişmesini sağlamıştır. Günümüzde hastanelerde yaygın olarak kullanılan CT tarayıcıları, bu teknolojilerin bir ürünüdür.
• Su Arıtma Sistemleri: Uzayda astronotların su ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen arıtma sistemleri, dünya genelinde temiz suya erişim sorununu çözmek için kullanılmaktadır.
• LED Teknolojisi: Uzay bitki yetiştirme araştırmalarında kullanılan LED aydınlatma teknolojisi, enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Entertech İstanbul Teknokent olarak biz de girişimci ve girişimci adaylarının bu alandaki öngörülerinin gelişmesine katkı sunmak adına, 28 – 30 Temmuz 2023 tarihlerinde Uzay – Yazılım Teknolojileri Hackathonu düzenledik. “Birlikte Uzaya” teması ile düzenlenen Hackathon kapsamında Uzay-Yazılım teknolojilerine ilgi duyan ve bu alanda fikir üretmeyi hedefleyen 8 ekibe; Proje Kavramı ve Yazımı, İnovasyon ve Toplum 5.0, Yapay Zekâ, Sunum Teknikleri gibi başlıklarda eğitim ve mentorluklar verildi. Katılan tüm projeler, genç girişimcilerimizin bu alandaki geniş ve etkileyici vizyonlarını ortaya koydu. Fikir vermesi açısından dereceye giren projelerin isimlerini paylaşmak isterim
• StallerMate Projesi – Astronotlara Özel Yapay Zekâ Tabanlı Kişisel Sesli Asistan
• Eyeto Brain – İnsan Gözü Verileriyle Yapay Zekâ Destekli Ön Tanı Sistemi
• Space Sentinel – Göktaşı Dinleme ve Erken Uyarı Sistemi

StallerMate Projesi – Astronotlara Özel Yapay Zekâ Tabanlı Kişisel Sesli Asistan

Eyeto Brain – İnsan Gözü Verileriyle Yapay Zekâ Destekli Ön Tanı Sistemi

• Space Sentinel – Göktaşı Dinleme ve Erken Uyarı Sistemi
Gençlerimizin ve girişimcilerimizin vizyonlarına destek olmak ve ilham vermek adına Milli Uzay Programı kapsamında yazılan tarihe doğru bir perspektiften bakmak gerekir. İlham verici figürlerin ve onların cesur adımlarının, nesiller boyunca nasıl bir vizyon açtığını anlamak ve bu vizyonu desteklemek, geleceğin başarılı girişimcileri ve bilim insanları için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, hikayelerimizi doğru anlamalı ve ilham vermeyi sürdürmeliyiz.