Bir girişim, şirketleştiği andan itibaren sürdürülebilir gelir akışı ve ölçeklenebilir ticari bir iş modeli oluşturmayı hedeflemelidir. Bunun tersi, büyük ihtimalle başarısızlık ve “Startup Ölüm Vadisi’nin” derinliklerine sürüklenmek olacaktır. Sadece yerel pazara odaklanmak, büyüme potansiyelini ve gelir çeşitliliğini sınırlamak anlamına gelecektir.
Türkiye için teknoloji, bilgi ve kültür ihracatı kritik bir hedef olarak kabul edilmelidir. Orta gelir tuzağından kurtulmaya çalışan her ülke için bu hedef büyük önem taşımaktadır. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatı, yükte hafif, pahada ağır nitelikli ihracat olarak tanımlanırken, ülkelerin küresel rekabette daha güçlü olmasını sağlamaktadır. Yurt dışına açılan her başarılı girişim, Türkiye’nin küresel inovasyon ve teknoloji ekosistemindeki yerini güçlendirmektedir.
1. Küresel Pazarlara Açılarak Büyümek
Türkiye pazarı büyük görünebilir; ancak girişim, ilerleyen aşamalarında sınırlı kalabilir. Dünyadaki büyük pazarlara açılmak, girişimlerin hızlı büyüme hedeflerine ulaşmaları açısından çok önemlidir.
- Avrupa Birliği (AB) → 450 milyon tüketici
- ABD → 335 milyon tüketici
- Dünya → 8 milyar tüketici
Yapay zekanın gelişimi ve daha etkin kullanımıyla, özellikle dijital ürünler ve yazılım tabanlı girişimler için küresel pazarlara erişim artık daha kolay. Türkiye’de geliştirilmiş bir oyun, mobil uygulama veya SaaS ürünü, doğru dil desteği ve lokalleştirme ile kolaylıkla dünya çapında kullanıcılar bulabilmektedir.
2. Döviz Geliri ile Finansal Güçlenme
Dünya genelinde bir ekonomik resesyon söz konusu olabilir. Ancak kabul etmek gerekir ki bu ekonomik durgunluk ve gerilemeler karşısında bazı para birimleri daha kırılgan olurken, bazıları daha az etkilenmektedir. Bu bağlamda, bir girişim için gelirlerini farklı para birimleri cinsinden kazanmak, finansal istikrarı korumanın ve riski azaltmanın en etkili yollarından biridir.
Yurt dışına açılarak USD, EUR veya GBP cinsinden gelir elde etmek ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, ekonomik krizlere karşı daha dayanıklı bir iş modeli oluşturmayı sağlayabilir.
3. Teknoloji İhracatının Türkiye İçin Önemi
Türkiye’nin geleneksel ihracat kalemleri (tekstil, tarım vb.) hala önemli olsa da günümüzde katma değerli teknoloji ihracatı çok daha kritik bir hale gelmiştir. Teknoloji ihracatı, bilgi ve kültür ihracatını da beraberinde getirdiği için pazar rekabetini ve penetrasyon gücünü artırmaktadır.
Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı 10 milyar dolara yaklaştı. Bu rakamın artırılması, Türkiye’nin en önemli hedefleri arasında yer almaktadır. Teknoloji ihracatı, daha fazla nitelikli istihdam, uluslararası yatırım çekme potansiyeli ve küresel rekabet avantajı sağlamaktadır.
Yurt dışına açılan her Türk girişimi, Türkiye’nin küresel inovasyon ekosistemindeki yerini güçlendirmektedir.
4. Yatırım ve Uluslararası Büyüme
Girişim sermayesi yatırım fonları ve yatırımcılar, küresel ölçeklenebilirliği ve uluslararasılaşma hedefi olan girişimlere daha fazla ilgi göstermektedir. Yatırım almak isteyen girişimler için yalnızca Türkiye’de büyümeyi hedeflemek yetersiz görülebilmektedir.
Yatırımcılar açısından yurt dışı exit (çıkış) hedefi ve küresel olarak ölçeklenme potansiyeli, girişimin değerini artıran faktörlerdir. Çok pazarlı büyüme stratejisi, yatırımın geri dönüş süresini hızlandırma potansiyeli ile yatırımcı için girişimi daha cazip hale getirmektedir. Bu bağlamda, özellikle yurt dışı exit (çıkış) planına sahip girişimlerin başarı oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir.
5. Vize Engelleri ve Çözümler
Türk girişimciler için uluslararası genişlemenin önündeki en büyük bariyerlerden biri vize, oturma ve çalışma izinleri olabilmektedir. Ancak şu çözümler mevcuttur:
- Startup Vizeleri: Birçok ülke, girişimciler için özel vize, çalışma ve oturma izinleri sunmaktadır. (Örnek: İngiltere, Almanya, Hollanda, Finlandiya)
- E-Residency Programları: Estonya öncülüğünde başlayan bu programlar, dijital girişimciler için şirket kurmayı kolaylaştırmaktadır.
- Yerel Hızlandırıcı Programlar: ABD, Avrupa ve Asya’daki birçok girişim merkezi ve hızlandırıcı program, yabancı girişimciler için önemli destekler sunmaktadır.
Türkiye’nin Girişimleri Küresel Düşünmeli
Türkiye’de girişimcilik ekosistemi hızla büyümektedir. Ancak büyüyen ekosistemin sağlıklı kalabilmesi için pazar alanını genişletmesi ve gelir sürdürülebilirliğini sağlaması gerekmektedir. Bunun yanında, uluslararası pazarlara açılmak için doğru bir strateji oluşturmak ve cesur adımlar atmak büyük önem taşımaktadır.
Unutmayın:
- Uluslararasılaşma sadece bir tercih değil, aynı zamanda bir büyüme hedefidir.
- Her büyüme hedefi gibi, yatırım ve kaynak gerektirir.
- Yeni pazarlara açılmak; araştırma yapmak, pazarlama faaliyetleri yürütmek, ekip kurmak ve operasyonları genişletmek gibi adımları içerir.
- Para ve emek harcamadan uluslararası pazarlara ulaşmak yalnızca bir hayal olarak kalacaktır.
- Bu süreci bir maliyet değil, geleceğe yapılan bir yatırım olarak görmek gerekir.
- Yurt dışı hızlandırıcı programları ve ticaret heyetleri, uluslararası girişimcilik ekosistemlerine dahil olmak, hedef pazarların iş yapma kültürünü tanımak ve doğru iş bağlantıları kurmak için büyük fırsatlar sunar.
- Yeni bir pazara girmek, yalnızca yeni bir ürün veya hizmet sunmak ile değil, aynı zamanda o ülkenin ticaret alışkanlıklarını, müşteri beklentilerini ve iş yapma kültürünü anlamakla mümkündür.
- Küresel ölçekte başarılı olmak, sadece teknolojik inovasyon ile değil, insan ilişkilerini, farklı kültürleri ve yazılı-yazılı olmayan kuralları anlamayı gerektirir.